Etsiz Pazartesi


Haftada 1 gün eti hayatınızdan çıkarabilir misiniz?

2003 yılında Amerika’da Sid Lerner tarafından ‘’Meatless Monday’’ (Etsiz Pazartesi) hareketi başlatıldı. Hareketin uygulanış şekli Pazartesi günleri et ürünü tüketmemek. Amacı ete olan bağımlılığa, endüstriyel et üretimi sonucu ortaya çıkan çevre kirliliğine, yetiştirme koşullarının kötülüğüne dünya genelinde dikkat çekmek.

Etsiz Pazartesi hareketi dünya için yeni bir kavram olsa da Amerika daha önce kendisiyle tanışmıştı aslında. İkinci Dünya Savaşı zamanında gıdaların daha hesaplı kullanılması için bazı kısıtlamalar getirilmiş. Bunlardan biri de Pazartesi günleri et yenilmesinin yasaklanmasıymış. Bu uygulamalar sayesinde savaş sırasında gıda konusunda baya tasarruf edilmiş. Sid Lerner’ın hareketi başlatırken amacı o dönemdekinden farklı olsa da bir esinlenmenin olduğunu düşünebiliriz.

Başlangıçta çok kısıtlı bir topluluk tarafından benimsendi. Sonra The Beatles’ın bas gitaristi Paul McCartney katılınca hareket ünlendi ve dünyaya yayılmaya başladı. Hareket sadece vegan ya da vejetaryenlar tarafından değil heterojen beslenme alışkanlığına sahip insanlar tarafından da benimsendi ve desteklendi.

Bu durum hareketin asıl amacının insanlar tarafından anlaşıldığını gösteriyor. Bizler aşırı et tüketimine devam edip sağlıksız üretim koşullarının yayılıp yeni endüstriyel et üretim tesislerinin açılmasına sebep oldukça çevre kirliliği ve küresel ısınma artmaya devam edecek ve sağlıklı hayvan kalmayacak.

2012 yılında hareket gayri resmi olarak örgütlenen kişilerce Türkiye’ye de yayıldı. Başlangıçta hareketi benimseyenler vegan ve vejetaryen aktivistler oldu. Ceylan Ertem de harekete katılınca popülaritesi arttı ve ana akım hareketlere bağlandı. 2013’ten itibaren de yaygınlaşmaya devam ediyor. Bengi Kurtcebe’de dahil olmak üzere günümüzde birçok şef ve sanatçı akımı destekliyor ve uyguluyor. Hatta başta Belçika olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde devlet kurumları Pazartesi mönüsünden eti çıkardı.

Uzmanlar endüstriyel et üretiminin ve tüketiminin doğrudan küresel ısınmayı etkilediğini söylüyor. Hareketin sadece hayvan hakları açısından değil insan ve doğa sağlığı açısından da oldukça önemli olduğunu vurguluyorlar. Sindirim sistemimizi en çok yoran besin türü olduğundan aşırı tüketildiğinde bizim için sağlıksız hale geliyor.

Yani hareketi desteklemek için beslenme düzenimizi kökten değiştirmeye gerek yok. Haftada sadece 1 gün bunu yapabiliriz. Hem kendi sağlığımız hem çevre sağlığı hem de daha kontrollü ve iyi şartlarda üretim yapılabilmesi için denemeye var mısınız?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir